Bu blog yazısı, web geliştirme dünyasının önemli konularından biri olan Client-Side Rendering (CSR) ve Server-Side Rendering (SSR) arasındaki farkları detaylı bir şekilde inceliyor. Client-Side Rendering nedir? Temel özellikleri nelerdir? Sunucu tarafı render işlemleriyle karşılaştırması nasıl yapılır? Bu sorulara yanıt aranırken, iki yöntemin avantajları ve dezavantajları masaya yatırılıyor. Client-Side Rendering’in hangi durumlarda daha uygun bir tercih olacağı örneklerle açıklanıyor. Sonuç olarak, projenizin ihtiyaçlarına en uygun rendering yöntemini seçmenize yardımcı olacak anahtar noktalar sunuluyor. Doğru yöntemi seçerek web uygulamanızın performansını ve SEO başarısını artırabilirsiniz.

Client-Side Rendering Nedir? Temel Bilgiler ve Özellikler

Client-Side Rendering (CSR), web uygulamalarının kullanıcı arayüzünü (UI) doğrudan kullanıcının tarayıcısında oluşturduğu bir yaklaşımdır. Bu yöntemde, sunucu yalnızca ham veri (genellikle JSON formatında) sağlar ve uygulamanın JavaScript kodu, bu veriyi alıp HTML’e dönüştürerek sayfayı oluşturur. Geleneksel sunucu tarafı render işlemine kıyasla, CSR daha dinamik ve etkileşimli kullanıcı deneyimleri sunma potansiyeline sahiptir.

CSR’nin temelinde, modern JavaScript framework’leri (React, Angular, Vue.js gibi) ve kütüphaneleri yatar. Bu araçlar, geliştiricilere bileşen tabanlı bir mimari sunarak, UI’yı daha yönetilebilir ve tekrar kullanılabilir parçalara ayırma imkanı tanır. Bu da daha karmaşık ve zengin özellikli web uygulamalarının geliştirilmesini kolaylaştırır.

Özellik	Açıklama	Avantajları
Veri İşleme	Veri, istemci tarafında (tarayıcıda) işlenir.	Sunucu yükünü azaltır, daha hızlı etkileşim sağlar.
İlk Yükleme	İlk yükleme süresi daha uzun olabilir.	Sonraki sayfa geçişleri daha hızlıdır.
SEO	Arama motorları için indeksleme zor olabilir.	JavaScript SEO teknikleriyle iyileştirilebilir.
Kaynak Kullanımı	Kullanıcının cihazında daha fazla kaynak tüketir.	Sunucu kaynaklarından tasarruf sağlar.

CSR’nin en belirgin avantajlarından biri, zengin ve dinamik kullanıcı arayüzleri oluşturma imkanıdır. Kullanıcı etkileşimleri anında gerçekleşir, sayfa yenilemeleri olmadan içerik güncellenir ve böylece daha akıcı bir deneyim sunulur. Ancak, bu yaklaşımın bazı dezavantajları da bulunmaktadır. Özellikle, ilk sayfa yükleme süresi sunucu tarafı render işlemine göre daha uzun olabilir ve arama motorları tarafından indekslenme konusunda zorluklar yaşanabilir.

Önemli Özellikler:

• Hızlı Sayfa Geçişleri: Kullanıcı etkileşimleri sırasında tam sayfa yenilemeleri gerekmez.
• Zengin Kullanıcı Arayüzleri: Daha karmaşık ve dinamik UI bileşenleri oluşturulabilir.
• API Odaklı Geliştirme: Sunucu sadece veri sağlar, UI mantığı istemci tarafındadır.
• Daha İyi Etkileşim: Kullanıcı deneyimi, anında geri bildirimlerle iyileştirilir.
• Bileşen Tabanlı Mimari: Kodun tekrar kullanılabilirliğini ve yönetilebilirliğini artırır.

SEO (Arama Motoru Optimizasyonu) açısından, CSR’nin zorlukları aşılabilir. JavaScript SEO teknikleri, pre-rendering ve dinamik render gibi yöntemlerle arama motorlarının içeriği doğru bir şekilde indekslemesi sağlanabilir. Ayrıca, performans optimizasyonları ile ilk yükleme süresi kısaltılarak kullanıcı deneyimi iyileştirilebilir.

Sunucu Tarafı Render İşlemleri: Karşılaştırma ve Analiz

Sunucu Tarafı Render (SSR), web uygulamalarının içeriğinin istemci (tarayıcı) yerine sunucu üzerinde oluşturulduğu bir yaklaşımdır. Bu yöntemde, kullanıcı bir web sayfasına erişmek istediğinde, sunucu gerekli verileri alır, HTML’i oluşturur ve tam olarak oluşturulmuş sayfayı istemciye gönderir. İstemci sadece bu HTML’i alır ve görüntüler. Client-Side Rendering (CSR) ile karşılaştırıldığında, SSR’nin farklı avantaj ve dezavantajları bulunmaktadır.

SSR, özellikle arama motoru optimizasyonu (SEO) açısından önemli avantajlar sunar. Arama motoru botları, JavaScript’i çalıştırmak yerine doğrudan HTML içeriğini tarar ve indeksler. Bu nedenle, SSR ile oluşturulmuş web siteleri, arama motorları tarafından daha kolay ve doğru bir şekilde indekslenebilir. Ayrıca, ilk yükleme süresi (First Contentful Paint – FCP) genellikle daha hızlıdır çünkü istemci tarafında JavaScript’in çalıştırılmasına gerek kalmaz.

Client-Side Rendering ve Server-Side Rendering Karşılaştırması

Özellik	Client-Side Rendering (CSR)	Server-Side Rendering (SSR)
İçerik Oluşturma	Tarayıcıda (istemci tarafında)	Sunucuda
SEO Uyumluluğu	Daha zor (JavaScript taraması gerektirir)	Daha kolay (HTML doğrudan indekslenebilir)
İlk Yükleme Süresi	Daha yavaş (JavaScript indirme ve çalıştırma gerektirir)	Daha hızlı (Hazır HTML gönderilir)
Kaynak Kullanımı	İstemci tarafında daha fazla	Sunucu tarafında daha fazla

Bununla birlikte, SSR’nin bazı dezavantajları da bulunmaktadır. Sunucu üzerinde daha fazla yük oluşturur ve her sayfa isteği için sunucu tarafında işlem yapılması gerektiğinden, sunucu kaynaklarının daha verimli yönetilmesi önemlidir. Ayrıca, SSR uygulamalarının geliştirilmesi ve yapılandırılması, CSR uygulamalarına göre daha karmaşık olabilir. Bu nedenle, projenin gereksinimleri ve kaynakları dikkatlice değerlendirilmelidir.

Kullanım Alanları

SSR, özellikle aşağıdaki kullanım alanlarında tercih edilir:

• SEO’nun kritik öneme sahip olduğu web siteleri (bloglar, haber siteleri, e-ticaret siteleri).
• İlk yükleme süresinin kullanıcı deneyimi için önemli olduğu uygulamalar.
• Statik içeriğin dinamik içerikle harmanlandığı web siteleri.

Avantajlar ve Dezavantajlar

SSR’nin avantajları arasında gelişmiş SEO, daha hızlı ilk yükleme süresi ve daha iyi kullanıcı deneyimi yer alırken, dezavantajları arasında daha karmaşık geliştirme süreci, sunucu üzerindeki yükün artması ve daha yüksek sunucu maliyetleri sayılabilir. Seçim yaparken projenin ihtiyaçları ve kaynakları göz önünde bulundurulmalıdır.

SSR’nin temel amacı, web uygulamasının içeriğini sunucu tarafında hazırlayarak istemciye göndermektir. Bu sayede, kullanıcı daha hızlı bir şekilde içeriği görüntüleyebilir ve arama motorları web sitesini daha kolay indeksleyebilir.

Adım Adım Süreç:

1. Kullanıcı bir web sayfasına erişim isteği gönderir.
2. Sunucu, isteği alır ve gerekli verileri toplar.
3. Sunucu, HTML içeriğini dinamik olarak oluşturur.
4. Oluşturulan HTML içeriği, istemciye (tarayıcıya) gönderilir.
5. Tarayıcı, HTML içeriğini alır ve kullanıcıya gösterir.

Sunucu Tarafı Render, web uygulamalarının performansını ve SEO uyumluluğunu artırmak için güçlü bir araçtır. Ancak, geliştirme ve sunucu maliyetleri göz önünde bulundurulmalıdır. Projenin gereksinimlerine en uygun render yöntemini seçmek, başarılı bir web uygulaması geliştirmek için kritik öneme sahiptir.

Client-Side Rendering ve Sunucu Tarafı Rendering’in Farkları

Client-Side Rendering (CSR) ve Sunucu Tarafı Rendering (Server-Side Rendering – SSR), web uygulamaları geliştirirken karşılaşılan temel yaklaşımlardır. Her iki yöntemin de kendine özgü avantajları ve dezavantajları bulunmaktadır ve hangi yöntemin tercih edileceği, projenin gereksinimlerine, performans hedeflerine ve geliştirme ekibinin deneyimine bağlıdır. Bu bölümde, CSR ve SSR arasındaki temel farklılıkları detaylı bir şekilde inceleyeceğiz.

Temel farklılık, içeriğin nerede oluşturulduğu ve tarayıcıya nasıl gönderildiğidir. CSR’de, web sayfasının iskeleti (genellikle boş bir HTML dosyası) sunucudan tarayıcıya gönderilir. Tarayıcı, JavaScript dosyalarını indirir, çalıştırır ve dinamik olarak içeriği oluşturur. SSR’de ise, içerik sunucuda oluşturulur ve tam olarak oluşturulmuş HTML dosyası tarayıcıya gönderilir. Bu, özellikle ilk yükleme süresi ve SEO açısından önemli bir fark yaratır.

Özellik	Client-Side Rendering (CSR)	Server-Side Rendering (SSR)
İçerik Oluşturma Yeri	Tarayıcı	Sunucu
İlk Yükleme Süresi	Daha Uzun	Daha Kısa
SEO Uyumluluğu	Daha Düşük (JavaScript’e bağımlı)	Daha Yüksek (Arama motorları içeriği kolayca tarar)
Etkileşim Süresi	Daha Hızlı (İçerik yüklendikten sonra)	Daha Yavaş (Her etkileşimde sunucuya istek gönderilir)
Sunucu Yükü	Daha Düşük (Sunucu sadece statik dosyalar sunar)	Daha Yüksek (Her istekte içeriği oluşturur)

CSR’nin en büyük avantajlarından biri, ilk yüklemeden sonraki etkileşimlerin hızlanmasıdır. Veri sunucudan alındıktan sonra, sayfa geçişleri ve kullanıcı etkileşimleri anında gerçekleşir, çünkü tarayıcı içeriği dinamik olarak güncelleyebilir. SSR ise, özellikle SEO açısından avantajlıdır çünkü arama motorları içeriği kolayca tarayabilir ve indeksleyebilir. Ayrıca, yavaş internet bağlantısı olan kullanıcılar için daha hızlı bir ilk içerik gösterimi sağlar.

Farklar:

• İlk Yükleme Performansı: SSR daha hızlı ilk yükleme sağlarken, CSR’de ilk yükleme daha yavaştır.
• SEO: SSR, arama motorları tarafından daha kolay taranabilir ve indekslenebilir, bu da SEO performansını artırır. CSR, JavaScript’in taranmasındaki zorluklar nedeniyle SEO açısından dezavantajlı olabilir.
• Sunucu Yükü: CSR, sunucu üzerindeki yükü azaltırken, SSR sunucu tarafında daha fazla işlem gücü gerektirir.
• Etkileşim Hızı: CSR, ilk yüklemeden sonra daha hızlı etkileşimler sunar, çünkü içerik tarayıcıda dinamik olarak güncellenir.
• Geliştirme Karmaşıklığı: Her iki yaklaşımın da kendine göre karmaşıklıkları vardır; CSR genellikle daha fazla JavaScript kodu gerektirirken, SSR sunucu tarafı yapılandırması ve yönetimi gerektirir.

Client-Side Rendering ve Sunucu Tarafı Rendering, web geliştirme dünyasında iki farklı yaklaşımdır ve seçimi, projenin özel gereksinimlerine ve hedeflerine bağlıdır. Performans, SEO, kullanıcı deneyimi ve geliştirme maliyetleri gibi faktörler göz önünde bulundurularak en uygun yöntem belirlenmelidir.

Hangi Durumlarda Client-Side Rendering Tercih Edilmeli?

Client-Side Rendering (CSR), özellikle kullanıcı etkileşiminin yoğun olduğu, dinamik ve zengin arayüzlere sahip web uygulamaları için ideal bir çözümdür. Tek sayfa uygulamaları (SPA’lar) ve web oyunları gibi projelerde, sayfa geçişlerinin hızlı ve akıcı olması büyük önem taşır. CSR, sunucuya yapılan istek sayısını azaltarak, uygulamanın performansını artırır ve kullanıcı deneyimini iyileştirir. Bu yaklaşım, özellikle küçük ve orta ölçekli projelerde geliştirme sürecini hızlandırabilir ve maliyetleri düşürebilir.

Durum	Açıklama	Önerilen Yaklaşım
Yüksek Etkileşimli Uygulamalar	SPA’lar, web oyunları, dinamik formlar	Client-Side Rendering
SEO Önceliği Düşük Siteler	Dashboard’lar, yönetici panelleri	Client-Side Rendering
Hızlı Prototipleme Gereksinimi	MVP geliştirme, deneme projeleri	Client-Side Rendering
Statik İçerik Ağırlıklı Siteler	Bloglar, haber siteleri (SSR daha uygun)	Server-Side Rendering (Alternatif olarak Static Site Generation)

SEO kaygısının daha az olduğu, kullanıcı deneyiminin ön planda tutulduğu projelerde Client-Side Rendering sıklıkla tercih edilir. Örneğin, bir yönetici paneli veya bir kontrol paneli gibi, içeriğin arama motorları tarafından indekslenmesinin kritik olmadığı durumlarda, CSR’nin sağladığı hız ve akıcılık ön plana çıkar. Ayrıca, kişiselleştirilmiş içerik sunumu ve kullanıcıya özel deneyimlerin tasarımı da CSR ile daha kolay gerçekleştirilebilir. Veri görselleştirme araçları ve interaktif raporlama uygulamaları da bu kategoriye örnek olarak gösterilebilir.

Önerilen Adımlar:
1. Projenin gereksinimlerini ve önceliklerini belirleyin.
2. SEO ihtiyacını değerlendirin. Eğer SEO kritik değilse, CSR düşünülebilir.
3. Kullanıcı etkileşimi ve dinamik içerik gereksinimlerini analiz edin.
4. Prototip geliştirme ve hızlı test süreçleri için CSR’nin avantajlarından yararlanın.
5. Performans testleri yaparak uygulamanın hızını ve tepki süresini optimize edin.
6. Gerekirse, progressive enhancement tekniklerini kullanarak SEO uyumluluğunu artırın.

Client-Side Rendering, geliştirme süreci açısından da bazı avantajlar sunar. Özellikle JavaScript framework’leri (React, Angular, Vue.js gibi) ile birlikte kullanıldığında, modüler ve tekrar kullanılabilir bileşenler oluşturmak kolaylaşır. Bu da, projenin ölçeklenebilirliğini artırır ve bakım maliyetlerini düşürür. Ancak, başlangıç yüklenme süresinin uzun olabileceği ve SEO optimizasyonunun daha karmaşık olabileceği de unutulmamalıdır.

Client-Side Rendering‘in özellikle belirli senaryolarda sunduğu avantajları göz ardı etmemek gerekir. Projenizin gereksinimlerini ve önceliklerini dikkatlice değerlendirerek, en uygun render yöntemini seçmek, başarılı bir web uygulaması geliştirmenin anahtarlarından biridir.

Sonuç: Hangi Yöntemi Seçmelisiniz? Anahtar Noktalar

Client-Side Rendering (CSR) ve Sunucu Tarafı Render İşlemleri (SSR) arasında bir seçim yaparken, projenizin özel ihtiyaçlarını ve hedeflerini dikkatlice değerlendirmek önemlidir. Her iki yöntemin de kendine özgü avantajları ve dezavantajları bulunmaktadır ve doğru seçim, web uygulamanızın performansı, SEO uyumluluğu ve kullanıcı deneyimi üzerinde önemli bir etkiye sahip olabilir.

Kriter	Client-Side Rendering (CSR)	Sunucu Tarafı Render İşlemleri (SSR)
SEO	İlk başta zor, ancak JavaScript SEO teknikleriyle iyileştirilebilir.	SEO için daha iyi, arama motorları içeriği kolayca tarayabilir.
İlk Yükleme Süresi	Daha uzun, çünkü JavaScript’in indirilmesi ve çalıştırılması gerekir.	Daha hızlı, kullanıcılar ilk başta işlenmiş HTML alır.
Etkileşim Süresi	Daha hızlı, çünkü içerik zaten tarayıcıda.	Daha yavaş, her etkileşim sunucuya bir istek gönderebilir.
Karmaşıklık	Daha basit, geliştirme genellikle daha hızlıdır.	Daha karmaşık, sunucu tarafı mantığı gerektirir.

Örneğin, yüksek etkileşimli bir web uygulaması oluşturuyorsanız ve SEO sizin için öncelikli değilse, Client-Side Rendering daha uygun olabilir. Ancak, içeriğinizin arama motorları tarafından kolayca bulunmasını istiyorsanız ve ilk yükleme süresi önemliyse, Sunucu Tarafı Render İşlemleri daha iyi bir seçenek olabilir. Projenizin gereksinimlerini karşılamak için her iki yaklaşımın avantajlarını birleştiren hibrit çözümler de mevcuttur.

Eyleme Geçirilebilecek Noktalar:

• Projenizin SEO gereksinimlerini değerlendirin.
• İlk yükleme süresinin kullanıcı deneyimi üzerindeki etkisini göz önünde bulundurun.
• Uygulamanızın etkileşim düzeyini analiz edin.
• Geliştirme ekibinizin deneyimini ve kaynaklarını dikkate alın.
• Hibrit render yaklaşımlarını araştırın.

En iyi yaklaşım, projenizin benzersiz özelliklerine ve önceliklerine bağlı olacaktır. Bu makalede sunulan bilgileri kullanarak, bilinçli bir karar verebilir ve web uygulamanız için en uygun render yöntemini seçebilirsiniz. Unutmayın ki, teknoloji sürekli gelişiyor ve yeni yaklaşımlar ortaya çıkıyor. Bu nedenle, sürekli öğrenmeye ve yeni trendleri takip etmeye devam etmek önemlidir.

Doğru render yöntemini seçmek, sadece teknik bir karar değildir, aynı zamanda kullanıcı deneyimini ve iş hedeflerinizi de doğrudan etkileyen stratejik bir karardır. Bu nedenle, karar verme sürecinde dikkatli ve bilinçli olmak, başarılı bir web uygulaması geliştirmenin anahtarlarından biridir.

Sık Sorulan Sorular

Client-Side Rendering (CSR) tam olarak nedir ve web sitelerinin performansını nasıl etkiler?

Client-Side Rendering (CSR), web uygulamasının kullanıcı arayüzünü (UI) oluşturma işleminin büyük ölçüde kullanıcının tarayıcısında (istemci tarafında) gerçekleştiği bir yaklaşımdır. Başlangıçta sunucudan sadece temel bir HTML iskeleti, CSS ve JavaScript dosyaları indirilir. Daha sonra JavaScript, verileri getirir ve dinamik olarak HTML'i oluşturarak sayfayı interaktif hale getirir. CSR, ilk yükleme süresini uzatabilse de, sonraki etkileşimlerde daha hızlı ve akıcı bir kullanıcı deneyimi sunabilir.

Sunucu Tarafı Render İşlemleri (SSR) ile Client-Side Rendering (CSR) arasındaki temel farklar nelerdir ve bu farklar SEO'yu nasıl etkiler?

Sunucu Tarafı Render İşlemleri (SSR), sayfanın HTML'sinin sunucuda oluşturulup tarayıcıya gönderildiği bir yaklaşımdır. CSR'de ise HTML oluşturma işlemi tarayıcıda gerçekleşir. Bu temel fark, SEO açısından önemlidir. SSR, arama motorlarının içeriği daha kolay indekslemesini sağlar çünkü sayfa tam olarak oluşturulmuş halde sunulur. CSR'de ise arama motorlarının JavaScript'i çalıştırması ve içeriği anlaması daha uzun sürebilir veya mümkün olmayabilir, bu da SEO performansını olumsuz etkileyebilir.

Hangi tür web uygulamaları için Client-Side Rendering daha uygun bir seçenektir ve neden?

Client-Side Rendering (CSR), özellikle zengin etkileşimli özelliklere sahip, dinamik ve sık güncellenen web uygulamaları için daha uygun bir seçenektir. Örneğin, sosyal medya platformları, tek sayfa uygulamaları (SPA'lar) ve e-ticaret sitelerindeki ürün filtreleme sayfaları gibi. Bunun nedeni, CSR'nin ilk yükleme sonrasında sayfa geçişlerini hızlandırarak daha akıcı bir kullanıcı deneyimi sunması ve sunucu yükünü azaltmasıdır.

Client-Side Rendering'in potansiyel dezavantajları nelerdir ve bu dezavantajları en aza indirmek için hangi stratejiler uygulanabilir?

Client-Side Rendering'in (CSR) en büyük dezavantajlarından biri, ilk yükleme süresinin uzun olabilmesidir. Ayrıca, arama motoru optimizasyonu (SEO) açısından da bazı zorluklar yaratabilir. Bu dezavantajları en aza indirmek için code splitting (kod bölme), lazy loading (tembel yükleme), pre-rendering (önceden render etme) ve sunucu tarafı renderleme (SSR) gibi teknikler kullanılabilir. Bu yöntemler, performansı artırarak ve SEO'yu iyileştirerek CSR'nin olumsuz etkilerini azaltır.

Tek Sayfa Uygulamaları (SPA'lar) genellikle Client-Side Rendering kullanır. Bunun nedenleri nelerdir?

Tek Sayfa Uygulamaları (SPA'lar), genellikle Client-Side Rendering (CSR) kullanır çünkü SPA'lar, geleneksel web sitelerinden farklı olarak, tek bir HTML sayfası üzerinden çalışır ve sayfa geçişleri yerine dinamik içerik güncellemeleri yapar. CSR, bu tür dinamik güncellemeleri hızlı ve verimli bir şekilde gerçekleştirmeyi sağlar. Sunucudan sadece veri alınır ve sayfa içeriği tarayıcıda oluşturulur, bu da kullanıcı deneyimini önemli ölçüde iyileştirir.

Client-Side Rendering kullanırken performans optimizasyonu için hangi araçlar ve teknikler önerilir?

Client-Side Rendering (CSR) kullanırken performans optimizasyonu için çeşitli araçlar ve teknikler önerilir. Bunlar arasında: JavaScript kodunu minimize etmek ve sıkıştırmak için araçlar (UglifyJS, Terser), gereksiz kodları temizlemek için code splitting (kod bölme), resimleri optimize etmek (ImageOptim, TinyPNG), tarayıcı önbelleğini etkin kullanmak, Content Delivery Network (CDN) kullanmak, lazy loading (tembel yükleme) ve performansı izlemek için Google PageSpeed Insights veya Lighthouse gibi araçlar yer alır.

SEO açısından Client-Side Rendering kullanan bir web sitesini optimize etmek için hangi adımlar atılmalıdır?

Client-Side Rendering (CSR) kullanan bir web sitesini SEO açısından optimize etmek için öncelikle sunucu tarafı renderleme (SSR) veya pre-rendering (önceden render etme) gibi teknikler kullanılabilir. Ayrıca, meta etiketlerini ve başlıkları JavaScript ile dinamik olarak güncelleyerek arama motorlarının içeriği anlamasına yardımcı olunmalıdır. Google'ın JavaScript'i işleyebildiğinden emin olmak için site haritası gönderilmeli ve robots.txt dosyası doğru yapılandırılmalıdır. İçerik yükleme sürelerini kısaltmak ve kullanıcı deneyimini iyileştirmek de SEO için önemlidir.

Gelecekte Client-Side Rendering'in web geliştirme dünyasındaki rolü nasıl değişebilir ve hangi yeni teknolojiler bu rolü etkileyebilir?

Gelecekte Client-Side Rendering (CSR) web geliştirme dünyasında hala önemli bir rol oynayacak, ancak hibrit yaklaşımlar (SSR ve CSR'nin kombinasyonu) daha da yaygınlaşabilir. WebAssembly, serverless fonksiyonlar ve daha gelişmiş JavaScript framework'leri gibi teknolojiler, CSR'nin performansını artırabilir ve SEO sorunlarını çözebilir. Ayrıca, progressive web apps (PWA'lar) ve offline kullanım senaryoları da CSR'nin gelecekteki önemini artırabilir.

Daha fazla bilgi: JavaScript SEO hakkında daha fazla bilgi edinin